(Okunma Süresi: 1 dakika)
Esen rüzgarda mısın, çağıldayan nehirde
Ey benim aradığım, ruhun hangi şehirde
Hangi ses senin sesin, hangi güvertedesin
Yalnızlık bir yolculuk, sen hangi seferdesin
Çiçeklerin renginde, suyun sadeliğinde
Var olmayan götüren yokluğun gediğinde
Bir şey var ki içimde şu toprağı andıran
Ve toprakta bir şey var insanları kandıran
Öyle çok şey verdi ki daha çok almak için
Rağbet edildi ona, heyhat! Ne denlü seçkin
Akıldan kurtuluş yok, kalbe hapsolmaksa zor
Öyle bir yerdeyim ki yer çıkar yol arıyor
Bulunsun bulunmasın yaşamakta bu rahat
Bu dünya uyku yeri ama vakit kerahat!