Boncuk boncuk terlemiş gök kubbe. Her zerresini kasvet kaplamış, bir anda yarılıp boşalacağı anı bekliyor. Lambayı uyandırıyorum, bu kadar karanlığın içinde bir pırıltı görmek istiyorum. Gözlerimin beyazıyla, avizeden yansıyan ışık huzmesi birleşiyor, Sonra birbirini uyandırıyor hücrelerim; çekiç, örs ve üzengiye gelince duraklıyor.
“İnsan ömrü boyunca kaç gömlek giyer? Çocukluk, annelik; öğrencilik, öğretmenlik… Her gömlek bambaşka duyguların kumaşından dokunup giydirilir ruhumuza. Annelik; şefkat ve merhametin; öğretmenlik vefanın; öğrencilik azmin… İlikleri sevgidir o gömleklerin, bu yüzden vazgeçilmezdir. Fakat her gömleğin sol üst köşesine iliştirilen bir cep vardır ya, aftır oranın payı da. Herkes kullanamaz o cebi, er kişinin işidir. Oranın ipliği ayrıdır; kabullenmektir çoğu zaman. Unutmaktır. Unutmak bazen en büyük nimettir. Düşünsenize seneler önce yaşadığımız acıları ya ilk günkü gibi hissetseydik? Şüphesiz dayanılmaz olurdu. Zaman merhemi gece gibi üstünü örter yaralarımızın. Sızısı kalsa da yarınlara, gözlerde o bulutlu, nemli bakış daim olsa da umut yeşerir bir yanımız. Nice baharlar yazılmıştır çetin kışların ardına. Hem düşmeseydik kalkmanın ne önemi olurdu? Tekâmülünü nerden bulurduk?”
Radyodaki ses cızırtıya dönüşüyor. İnce ince yağmur atıştırıyor, içinde ne varsa tek nefeste boşaltıyor mavi göğün bekçileri. “Kim gökyüzüne baktığında onun içinde neler sakladığını bilebilir ki? Ne acılar ne hüzünler ne sevdalar…” diyor kalbim.
Bulutların göz yaşları toprağa can oluyor şimdi. Kimine keder kimine şifa göz yaşları, yıkıyor ne varsa. Dağlanan dağlar, içini yarıp da akan şelale ile rahata eriyor. Kısık ateşte pişen yemek gibi önce yanıyor sonra tatlanıyor yeryüzü. Buram buram kokan toprak, ciğerleri huzurun rengine boyuyor. Akabinde gökkuşağı… Cıvıl cıvıl söylenen bir türkü şimdi semâ. Lamba susuyor, görmeyi engelleyen perdeler bir bir kalkıyor. Açılmamak üzere sırlanan yaralar yerini sürûr ve neşeye bırakıyor. Kapı aralanıyor:
-Merhabalar, beklettiğim için kusura bakmayın. Bu arada nasılsınız?
Yüzümde elem bulaşığı gülümseme:
-Parçalı umutlu.
0
0
0