28 Şubat 2021
28 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
19 Şubat 2021
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Gece Vardiyası – 3
(Okunma Süresi: 2 dakika)
On beşiydi temmuzun, ufuk seçilmiyordu
Hainin kaldırdığı tozdan geçilmiyordu
Bilmem, akıllarını neyle nasıl çeldiler
Ceset gibi soğuk bir yüzle çıkıp geldiler
Yıllarca bizden bildik, taşıdık omzumuzda
Meğerse beslemişiz yılanı koynumuzda
Karanlık bir zamanda ensemize çöktüler
Kendi silahımızla kanımızı döktüler
Ne ağır bir imtihan verdik On Beş Temmuz’da
Gülleri dikeniyle derdik On Beş Temmuz’da
Kılıç çektiler halka takıp şu kanlı kını
Kervanları dağıttı eşkiyanın baskını
Kır çiçekleri soldu, kardelen boyun büktü
Gözlerinden menekşe kanlı yaşları döktü
Gecenin bir yarısı feryat figan bülbüller
Yoksa öteki bahar açmayacak mı güller?!
Yardım eyle Ya Rabbi zalimler baş olmasın
Dağılmasın gülistan, çiçeklerim solmasın
Korku ile ümidi kardık On Beş Temmuz’da
Garbın savunmasını yardık On Beş Temmuz’da
Kurtların sofrasında düşürdüler maskeyi
Sürdüler yüzlerine bu yunulmaz lekeyi
Bir yurdu yok etmeye bir kıvılcım yetermiş
Fitnenin kıvılcımı yangından da betermiş
Gün gibi açık dehşet… Vicdanlar yara aldı
Haine yüz karası, bize şehâdet kaldı
En doğudan batıya birlik olduk o gece
Ayan beyan oldu hem çözülmeyen bilmece
“Halis”i, sahtekârı gördük On Beş Temmuz’da
Son aşılmaz kaleyi ördük On Beş Temmuz’da
Kerem eylersen Rabbim bileğimiz bükülmez
Arsızın, hayâsızın önünde diz çökülmez
Vatan millet diyerek sanki koştuk bir harbe
Yedi düvel anladı vurulmaz bize darbe
El sürmedi hasmımız; bayrağımız inmedi
Hamd olsun ki Rabbim’e ezanımız dinmedi
Anlatır serencamı dile gelse şu taşlar
Başını kaşır dünya eğilmeyince başlar
Dehşetin hesabını sorduk On Beş Temmuz’da
Düşlerimizi hayra yorduk On Beş Temmuz’da
Şu çıldırmış uçaklar başımızda dönerken
Diller duaya durdu gayrı ümit sönerken
Selâlar yankılandı ezan susmasın diye
Ocağımı şu ayyaş küffar basmasın diye
Hürriyet olmadan âh, rezil rüsva yaşarız
Pusulamız kaybolur, düz yollarda şaşarız
Ateşten süngülerle zulmün bağrı deşilir
Sonu gelen zalimin hem mezarı eşilir
Haydutların postunu serdik On Beş Temmuz’da
İstiklâl muştusuna erdik On Beş Temmuz’da
Gözü dönmüş caniler pervasızca saldırdı
İnsanlığı, bilmem ki, hangi dağa kaldırdı
Mermiler değil belki bizi bu gam öldürür
Âsinin ihaneti Haçlılar’ı güldürür
Yok sayıldı irade, meclis de bombalandı
Cürüm üstüne cürüm… Failler damgalandı
Milletin üzerine, insaf, tank sürülür mü?
Kaç asırlık vatanın defteri dürülür mü?
Zalimin karşısında durduk On Beş Temmuz’da
Darbelere bir darbe vurduk On Beş Temmuz’da
Reva gördüler bize o gün darağacını
Çekip çekip vurdular ölümün kırbacını
Necip milleti, yazık, âciz forsa saydılar
Hoşgörü dilbazları görün nasıl kaydılar
Sözler yaldızlı ama gözlerinde irfan yok
Taş kesilmiş hisleri, kalplerinde vicdan yok
Akbabalar üşüştü o gece dalımıza
Kara kara yılanlar süründü çalımıza
Yaylarımızı aşkla gerdik On Beş Temmuz’da
Felâhın gülzârına girdik On Beş Temmuz’da
Batı’nın tezgâhında kanlı kefen biçtiler
Kudurmuş aç çakallar kanımızı içtiler
Kalkışma dedik lâkin besbelli bir işgâldi
Siyah perde ardında kurgulanmış zevâldi
Çanakkale ruhuyla mevzi aldık meydanda
Ne cengaverler varmış meğer hâlâ vatanda
Sâde mazide değil o Şerife Bacı’lar
Tarihler farklı fakat bir yaşanan acılar
Düşmanın etrafını sardık On Beş Temmuz’da
Vuslatın burçlarına vardık On Beş Temmuz’da
Anladık ki temmuzda zemheri de olurmuş
Visal arayan elbet nevbaharı bulurmuş
Bu zifiri gecenin günü var mı yârenler?
Yetişin son cepheye ey erler, ey erenler!
Memleket toprağının bir karışı verilmez
Kanla suladığımız al gülleri derilmez
Hokkalar kâfi gelmez gazel yazsa melâlim
Ayrılmadı, o yeter, yıldızından hilâlim
Saati uyanışa kurduk On Beş Temmuz’da
Paslanmış prangayı kırdık On Beş Temmuz’da
Yorum Yaz