(Okunma Süresi: 1 dakika)
Filistin’de çocuk olmak
Gözleri katle alışmış
Eli taşlı beklemek
İftarı gözyaşıyla açmak Ramazanda
Bir soru cevabı vicdan sızlatan
“Anne! çocuklara küçük mermi sıkılır değil mi?
Yaraları küçük açılır değil mi?”
Ve bir tebessüm ki gözyaşıyla sarılmış
El değdikçe masumlaşan
“Ah!” deyip öpüşüyle sarmak her yarasını
Biz bırakmadık elimizden oyuncaklarımızı
Savaş var deyip vazgeçmedik çocukluğumuzdan
Hasret kalmadık müslüman gibi yaşamaya
Hesabını yapmadık
insanlığımıza sıkılan
Her merminin açtığı yaranın derinliğinin
Bizler uyurken bıraktık vicdanlarımızı kenara
Bir televizyon haberi ile canlandırıp
Tekrardan geriye yasladık sırtımızı
Bilemedik, çocuklarda dert edermiş çocukluğuna
Öylece büyümezlermiş
Filistin’de Kudüs’e hasret yaşarlarmış
Bahçesi büyük diye koşturmayı hayal ederlermiş
Açıp da gözlerimizi göremedik aldığımız o ağları
Yazık demek yeter sandık
Yazık olmuşken ahvalimiz
Susmaya devam edecek onca gürültüye dillerimiz
Kırgın kırgın gidecek Kudüs
Satmaya devam edeceğiz insanlığımızı
Bir kez daha öleceğiz
Yine de bilemeyeceğiz
Filistin’de elinde taş ile bekleyen
Ölüme tebessüm eden
O çocuk gibi olmayı