Çeker önce besmele , derinden ve hafice
Lafız bilmez yüreğim , susarak kelam eder
Bin yıllık kelebekler, süsler gönül haneni
Sonra konar sineme, yarama deva'm eder
Gözbebekleri saklar, bütün ihtişamını
Kaldırsa perdesini, saklımı âyân eder
Çiçekler onla güzel, beyaz gül ve papatya
Bir tebessüm ederse, muhali âsân eder
Basar önce mührünü, küllenir kanatlarım
Söndürür nefesiyle, sevgimi masal eder
Çağırır gür sesiyle, sessiz gamsız harflerle
Tekrar salar ferdâya, vuslatı hayal eder
Hasret ile hicran mı? Tâkati yok gönlümün
Ben susadım dedikçe, bâdeyi serab eder
Al yanaklı dilberim, el sürdürmez kapıya
Bastırır feryadımı, gurbeti meâb eder
Gönül üşümesi bu, en sıcak yer gözlerin
Güzelliğin cahili, bıkmadan ısrar eder
Adem Recep Karabulut
(0) Yorum
Yorum Yaz