Kendi meşrebinden gayrısın Hak bilmeyen Giyemeden tevhid libasın üryan gelir üryan gider Akli meaş ile bugün sırra aşina olmak dileyen Çözemez kem âletle bu muâmmayı pişman gelir pişman gider Cevizin kabuğun ısırmakla marifete ulaşılır zanneden Yaladığı ağzının kanıdır ebleh gelir ebleh gider Kafir arayıp durur her yerde ahir zaman alimleri […]
Hâmûş-u Muktefî
Bir Hint öyküsünde şöyle geçer; on arkadaş hayatlarında ilk kez yolculuğa çıkarlar. Belirli bir vakit yol aldıktan sonra herhangi bir sıkıntı var mı diye birbirlerini saymaya karar verirler. Saydıkları her seferde sayı dokuz çıkmaktadır, halbuki yola on kişi olarak çıkmışlardır. Her bir kişi tek tek sayar, sayı yine dokuzdur. Kaybolan […]
Şu yokluğun içindeki varlık Değip geçen tüm nesnelere Durmadan Var gösteren Gözlerime hepsini İnip çıkan nedir ? Arzdan semâya Semâdan arza Arz olunan şu emir Anlayabilmek ne zor ! Şu yol ki; tüm yollar Kendisine çıkar Anlamıştı bunu Lao Tzu Beş bin yıl evvel Belki vahiyle, belki de ilhamla Bilemem, […]
Bu çağda şiir Tuz-buz olmuş bir aynanın parçalarını Ellerini kanatmak pahasına çoğu kez Yerden kaldırıp cem eden şâirlerin Damarlarından süzülüp gelen birşeydir Kendimizi gösterir Bölük-pörçük Ve dahası Tanrı’nın izlerini Vahdet sırrıyla müphem şu insan yüzlerini Orada görürüz hep Bazımızı kan tutar yalandan Kendimizi görmemek adına Kaçıveririz şiirden Kendimizden Hiç tanımadığımız […]
Mahviyet libasını üstüne takın Hak ile bilişiver, Hak’la bakın Hazer kıl, kendin görmekten sakın Saray-ı velâyettir bu, kolay bulunmaz Deryâda damlayı, damlada deryâyı görüver Arıyorsan ilm-i ledün, ehline soruver Bir insan-ı kâmil ara, eteğini tutuver Saray-ı velâyettir bu, kolay girilmez Efâl’ini, sıfât’ını, zât’ını salıver deryâya Mürşidin hazırlar dârını, […]
Doğur anam beni benden Necat bulayım cân-u tenden Sebak getirem ol diyardan Gayri özüm bildir bana Zikr-i dâimine girsin vücûd Eylesin esmâ ve sıfâtın şuhûd Sırrullah-ı Mustâfâ’ya kılsın sücûd Gayri yüzün göster bana Nisbet zünnârın gel keselim Hakk’ı Hak ile Hak’ta görelim Ölmeden evvel bizde ölelim Gayri sözün duyur bana […]
Mekanı kirleten şey, nefesimiz Zamanı itekleyen şey, hevesimiz Ve çoğumuzu yaşatan, arzular ve şehvetimiz Sahiden düşündüklerimiz arasında var mıdır şu soru! Biz kimiz ? Seslendi bir filozof bozuntusu doğaya Cadının tekisin sen ve sırlarını alabilmek adına İşkence etmeliyiz sana Ne var canım ? İnsanların menfaatleri adına Sığmadı ve sığmıyor yıllardır […]
Hakikatin izinde ama İzini hakikat edememişlerden Ve kırılmış tam orta yerinden Birleştirmek için parçaları Ömrünü feda etmeye razı olmuş Kimi gördüğünü sanmakta oysa körmüş Bazısı kör zannında, ama ne güzel görmüş Sen bir kalemin kırıldığını düşün öyleyse Bunu izhar etmek için insan kılıklılara Alıp o iki parçayı, iki gözüne Sokmakta […]
Sayılıdır nefesler ve sayısızdır Vücudumuzdan sızan arzular Farkedince bunu Cehenneme doğru giden bir katar Durdular! Ve gidiş nereye diye sordular? Birkaç soru daha elbette Yolun sahibi, yol, yürüyüş gibilerinden Zuhur etmiş ve edecek olan her ne varsa Vücudunda dürülmüş duruyor Bunca felek kimin için dönüyor? Diye seslendi birisi uzaklardan Ucu […]